Yunan Türk Dostlugu(!)

0
PCc0d3r
Akşama doğru canım çok sıkıldı şu eski hack siteleri vardı ya gardiyan.com cehennem.com gibi efsane diye nitelendirebileceğim siteler (yani en azından 4-5 sene önce benim gözümde öyleydiler) işte onlara bir göz atayım dedim. gördüğüm manzara şöyle; "yunanlılar turk sitelerini gün be gün hack`liyor". açıkçası çok canım sıkıldı. Bizimkiler de karşı tarafın sitelerini hacklemişler.
Bizimkilerin hacklediği sitelere baktım kısaca şöyle şeyler yer alıyor.

'savunmamız devam edecektir. türkler tarafından hacklenmistir. yaptıklarınıza karşılık devam edecektir.'

bunlar bir nebze. bir de yunanlıların hacklediği sitelerdeki sloganlardan birini aynen buraya kopyalıyorum:

'[ Fuckz ] : tele, Multisystem, TURKEY GOVERMENT, ALLAH, etc...'

tüm bunların yorumunu size birakıyorum

sorum ise şu: acaba neden bu kadar nefret ediliyoruz, ya da gerçekten bunları hak edecek bir şey yaptık mı? ben kendime, etrafıma bakıyorum haberler dışında asla yunan sözü bile gecmez aklımızdan yani onlara karşı bir garezimiz falan yok. ama karşı taraftakiler için ise kıyma makinesinin ağzında bekleyen et parçalarından farkımız yok

ne güzel değil mi yunan-türk dostluk ve barışı, daha nicelerine...

hacklenmiş sayfaların görüntüleri
etsun.com.tr (1)
etsun.com.tr (2)
bizim hacklediğimiz

Görüşler

0
larweda
Ben bizim yunanlılara karşı hiç garezimiz olmadığını, onların da tümünün bize kıyma makinesindeki et gibi baktılarına inanmıyorum. Hakikaten milliyetçilik, din, özgürlük, vs gibi konuları bahane ederek içlerindeki nefret duygusunu yunanlılara kanalize eden ve bunun sonucunda onlara garezi olan birçok insanlar var, ama bu insanlar yunanlılara karşı başka herhangi bir milletin insanından farklı bir şey hissetmeyenlerin arasında azınlıkta kalıyor. Yunanlı bir ton arkadaşım var, onların söylediklerine göre yunan milletinde de durum tamamiyle aynı.


Aslında iki millet arasında o kadar az fark var ki, müzik tiplerimiz birbirine benziyor, halkların kişilikleri birbirine benziyor, onlar da üçkağıtçılık yapmayı seviyorlar, biz türkler de. onlarda da zorunlu askerlik var (18 ay) hatta yunan gençleri de paralı askerlik hakkı kazanabilmek için tiril tiril yurtdışına kapağı atsam tribindeler, onlar da içki sofrasında saatlerce muhabbet etmeyi seviyorlar, onlarda da magazin/futbol karışımı soft-porn televizyon programları çok tutuyor vs. vs. sonuç olarak aradaki bazı ufak tefek farklılıkların çoğunluğu o ülkenin çoğunlukla hristiyan, Türkiyenin çoğunluğunun Müslüman olmasından kaynaklanıyor. Ama aradaki problemlerin ya da problem gibi görünen olayların tamamının temeli politik oyunlar.

Sonuçta bizimkiler onların sitelerini hacklemiş, onlar bizimkilerin sitelerini hacklemiş ne olacak ki. Bu işte belli bir amaç, belli bir mantık yok adamlar .tr uzantılı her siteye saldırırız diyorlar, bizimkiler de .gr uzantılı her siteye saldırırız diyorlar. Yani ne biliyim gömlek üretip satan bir yunan firmasının web sitesini açıkları var diye indirmek, ya da bir hastanenin, bir okulun web sitesini indirmenin nasıl bir anlamı olabilir ki?

Şöyle olsa anlarım: Gardiyan.com.tr elemanları Gardiyan.co.gr (Gardiyan dedim sallamacasına) sitesini indirmeye çalışır, onlar da Gardiyan.com.tr`yi indirmeye çalışırlar, bu durumda başarılı olan hakikaten başarılı olur. Bu işlem de bir nevi terörist eylem olmaktan çıkıp bir müsabaka haline dönüşür.

0
sundance
Yaw birakin iste, masturbasyon efsaneleri. Varsa, adam gibi hack edebiliyorlarsa buyursunlar firewall arkasinda, isin profesyonelleri tarafindan administre edilen bir siteyi indirsinler biz de buradan helal olsun diye reklamini yapalim.

Cogu Unix nedir bilmiyor bile
0
FZ
You are not expected to understand this

A comment from The Source of UNIX 6th Edition, UNIX/Slp.C, Line 438
0
anonim
Bizim herkesten fazla barisa ihtiyacimiz var
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Devlet ÇEAŞ'ın şifresini çözemedi

sundance

HaberTürk'de yeralan habere göre, el koyulan ÇEAŞ'ın abone bilgilerinin tutulduğu AS400 sistemi bilinmeyen kişilerce sabote edilmiş ve sisteme şifre konulmuş :))) Sözkonusu şifre çözülemediğinden şu anda abone bilgilelerine ve kayıtlara ulaşılamıyormuş.

Yazık...

Dijital Ayrımın Önüne Geçebilmek...

FZ

Bilgisayarsız bir hayatı düşünmek zor ancak ABD gibi bir ülkede bile halen teknolojiye erişip onun nimetlerinden faydalanabilenlerle buna sahip olamayanlar arasında büyük bir boşluk var. Annie E. Casey Vakfı tarafından son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre düşük gelirli bölgelerdeki ailelerin %84'ünün çocukları bilgisayar sahibi değil. Bundan ötürü bilgiye erişim ve diğerleri ile kolayca iletişim sonucunda edinecekleri bilgisayar becerileri ve bunların getireceği fırsatlardan mahrum kalıyorlar.

Teknoloji hızla yaygınlaşsa da kütüphaneler ve okullardaki bilgisayarların sayısı bu açığı kapatmak için yeterli değil. Yapılan çalışmalara göre kendi evinde bilgisayara ve Internet'e erişebilen bir çocuğun kendine güveni artıyor, yeni beceriler kazanıyor ve öğrenme konusunda proaktif yaklaşım geliştirmesi, keşfetmeyi öğrenmesi mümkün olabiliyor.

Yukarıdaki sözler yabancı bir siteden çevrildi. ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez. Biz ne yapabiliriz bilgisayarı ve Internet erişimi olmayan çocuklarımız, gençlerimiz için? Bu konuda çalışan organizasyonlar kimlerdir ve şimdiye dek ne tür çalışmalar yapılmıştır? Çocukların evlerinden Internet'e erişmeleri ve ufuklarının genişlemesi için, bu ülkenin en sağlam hazinesi olan genç beyin çokluğundan faydalanması için ne tür adımlar atılabilir somut olarak?

Türkiye'de Tehlikeli Bir Salgın: 400.000 kişi hasta

FZ

Dünya Sağlık Teşkilatı'nın salgın hastalıkları izleme odasında bilgisayarlara bağlı duran alarm kesik kesik ötmeye başladı. Nöbetçi iki uzman hemen özel ekranın başına koştular. Ne oluyordu? Çin'de yeni SARS vakaları mı görülmüştü? Yoksa beklenen 'kuş gribi' bir yerde çirkin yüzünü mü göstermişti? Ya da Afrika'daki AIDS faciasında yeni bir sıçrama mı gerçekleşmişti?

Ekrandaki verileri izleyen uzman: "Kötü haber Türkiye'den" dedi. Tuşlara birkaç kez dokunup bir süre araştırma yaptı. "Bir çeşit üst solunum yolları enfeksiyonu olarak başlıyor ama başka biçimlerde de kendisini gösterebiliyor. Özellikle gençleri vuruyor. Kız-erkek ayrımı yapmıyor."

Köylülerin internet çilesi!

anonim

internethaber.com'dan: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın çiftçiyi desteklemek için dönüm başına verdiği parayı almak isteyen köylüler, formlarda istenen kimlik numaralarını öğrenebilmek için internet cafelerin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Çiftçilere Doğrudan Gelir Desteği projesi kapsamında arazilerinin dekar başına ödediği 10 milyon lirayı almak isteyen Bolulu çiftçiler, doldurdukları formlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını öğrenmek için sabahın erken saatlerinden itibaren internet cafelere hücum etti. İnternet cafelerin geç açıldığını öğrenen köylüler, `Ama bütün işyerleri açılırken internet cafelerin geç açılmasına anlam veremiyoruz. İşimizi son güne bıraktığımız için sıkıntı yaşıyoruz. Kimlik numarası almak için çektiğimiz çileye bakın` dediler.

Kopya Cd ...

mambo

Bu ülkede her şeyin olduğu gibi sonunda cd kopyalama işininde suyu çıktı.Yeni çıkan her albümün ve filmin cd'sini orjinali çıktıktan 1 gün sonra tezgahlarda bulmanız mümkün. Hem de albümün türü ve kimin söylediği hiç önemli değil.