MS Windows İçin Açık Kodlu Antivirüs Yazılımı - ClamWin

0
ebola
ebola
28 Ağustos 2004 , 1 dakika okuma süresi
Siz de benim gibi bir işyerinde istemeyerek de olsa MS Windows sistem yöneticiliği yapıyorsanız eminim virusler en önemli sorunlarınızdandır. İşyeriniz her sene "kapalı kodlu" yazılımlara dünyanın parasını saymaktadır.

Pek çok şeyin bir açık kodlu çözümü var ama bu antivirüs meselesinin yok diyorsanız yanılıyorsunuz. Eski dost ClamAV'nin MS Windows sürümü var. Adı ClamWin. Ben test amacı ile bir iki makineye kurdum ilk izlenimlerim olumlu, size de tavsiye ediyorum.
Güvenlik
7
Linkedin Facebook Twitter Google plus

Görüşler

simor
0
simor
Açık kodun en sevdiğim yanı, yazılımı (her ne ise) ilk yüklediğinizde tamamen önyargısız ve beklentisiz olabilmeniz. BU da bir insana ilk yaklaşımınızda onu dinleyip anlamanın onunla iletişim kurmakta daha iyi olacağı gerçeği gibi . Bence bu yazılımın da gücü şimdiden belli; her ne kadar bir .exe dosyasında takılınca durdurmak zorunda kalsamda, çok kısa zamanda çözüleceğini biliyorum. Bu ayrıca beni c,c++ ı daha hızlı öğrenmeme zorluyor. Ben çok keyif alıyorum ve çözüm üretmeye çalışıyorum. Sadece tüketenler ise butün açık kaynak kod yazılımları tükettikleri zaman gerekli yerlere biraz geri dönüş yapsalar oda yeter. En azından bir işe yararlar :)
BatoR
0
BatoR
Peki ne yapmalıyım ( ız ) sevgili Simor ? Sadece iyi bir windows kullanıcısı olarak (bulunduğum (uz) şartlarda başka şansım ( ız ) yoktu ) ve programlamadan zerre kadar anlamayan ben ( biz ); sadece kullanarak ( senin deyiminle tüketerek ) bir katkıda bulunduğumu ( zu ); açık kodlu yazılımları kullandığım ( ız ) sürece; yaygınlaşmasını sağlayarak, karşılatığım ( ız ) hataları bildirerek, sadece tüketmiş olmayıp bir işe yaradığımı ( zı ) düşünüyorum...
Şu an kullandığım (tükettiğim ) browser da Firefox. Henüz bugün indirdim...
simor
0
simor
Yanlış veya eksik anlaşılmayayım diye söylüyorum. Bende programcı değilim yeni yeni çok eskiden biraz bulaştığım c/c++ a yeniden başladım. Ben o anlamda destek vermek istiyorum. Geçen sene ve ondan önceki sene mozilla ya çok alt seviyede sadece hataları bildirdim naçizane, buda bir destek. Kimi de parasal destek veriyor herneyse. Programcı olmaya gerek yok.Onu yanlış vurgulamışım. Kimsenin alınmasına da gerek yok. Sadece kafasını kuma gömüp nasılsa her yazılımı ülke şartlarında legal gibi kullanmayı gelecek sanan ve bu konuda da ayrıca ahkam kesen insanlara tüketici diyorum bu anlamda.
ebola
0
ebola
Tam doğru bir yere parmak bastınız. Bugün ClamAV'nin sayfasini gezerken yazilanlara baktim.
Adamlar (ve belkide bayanlar) demişlerki eğer C yada Python [www.python.org] bilip zamanınız varsa buyrun kod yazmaya.


Eğer verecek fazla paranız varsa buyrun yardıma.
Ne param nede programcılık bilgim yok derseniz (örn: ben) emin olun sizinde yapabileceğiniz şeyler vardır. Dergilerde, sitelerde haber çıkmasını sağlayın, eşinize dostunuza söyleyin. Güçlenmemize yardım edin demişler.
Tabi tam bunları dememişler ben mealini verdim. :)


Bunu görünce ben neden bunu Fazlamesaiye haber olarak göndermiyorum dedim. Peki siz bu programı niye bir arkadaşınıza mail ile bildirmiyorsunuz?
FZ
0
FZ
İyileşecek hastanın doktor ayağına gelirmiş derler. Az önce bir arkadaş damladı, dedi ki abicim acilen yardıma ihtiyacım var, virüs girdi. Dedim ki ey ölümlü sen bilmez misin FM diye bir site var, her gün bu güzide siteyi ziyaret etmeyen çok şey kaybeder. Git bak dedim, adresi verdim. Dedi ki yahu uğraştırma beni şimdi, işim acil, çözüm lazım. Dellendim ben de, 3´e kadar sayıcam, hala bakmadı isen mecburen üzerinde birkaç ölümcül Shao-lin tekniği uygulamak zorunda kalıcam dedim, arkadaş ikna oldu, gitti baktı ve bir süre sonra tepkisi: Allah senden razı olsun! ;-)

1194-2004, 10 yıl, sadece son on yılda özgür yazılımın geldiği noktayı düşünüyorum ve sonraki 10 yılı tahmin etmeye korkuyorum, büyük ihtimalle düşündüklerimizin çok ötesine geçecek.

Fizik devrimini Maxwell, Faraday, Einstein, vb. üstadlarla yaşadık, şimdi sırada bilgisayar devrimi var. İçinde olduğumuz için henüz çok net algılayamıyoruz ancak kesin olan şu ki torunlarımız bizi ağızları açık dinleyecekler (tabii ondan önce ABD tüm dünyayı yok etmezse).
simor
0
simor
Evet son küçük paragrafınız, konuya biraz uzak birçok kişiye abartı gibi gelebilecek olsada çok doğru.
Bu devrimi kokusunu geçte olsa hissediyorum.
Aslında olaya durum açısından bakarsak, global çaplı bir süpergüç(ler) hegamonyasının tekel tehlikesini, gri renkli askeri bota saplanan ikinci bir şişirme sübapı takılmış olarak görüyorum. Kimse bize bizden habersiz bu batıyor yada bu çıkıyor diyemez. Bu microsoft veya xsoft olayı değil. Her grubun her ülkenin her evin kendi "telefon makinesini" (bilgisayar, bilgiişlemci.. ne derseniz artık), yönetme güçü eline geçti. Local olarak Ülkemiz içinde konuşuyorum; hernekadar olayın mekanizması üniversiteler ve bazı kurluluşlar ve kurumlar tarafından harekete geçirilmiş olsa da bireyler genel eknomik sebebler yüzünden katılamıyor benim görüşüm. Aslında ne kadar güze.l Kimse bunu sadece boş zamanı olan insanların eğlencesi olarak görmesin. Tamamen girişimcilik ve pazarlama fırsatı. Binlerce kaynaktan faydalan öğren, geliştir, üret ve sonra git şirketlere bilgi sat, ürün sat, danışmanlık sat.. daha ne olsun işte milyonlarca çalışanı olan ar-ge ve know-how departmanı :))
Yüzlerce büyük firma kasasını açar böyle birşey için .. Zaten açıyorlarda..
eyeQ
0
eyeQ
Cahilligimi bagislayin ama Acik kaynak kodlu Scan Engine yi Reverse Engineering yapmak daha kolay degil mi?

Birde On access scan yokmus surekli on-demnd yapmak gerekecek.

Yanlis anlasilmasin Acikliga karsi degilim ama cehalet hat safhada :-]
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Eşeği Kafese Sokmak
tongucyumruk
9 Ocak 2003, 6 dakika okuma süresi

Tamam kabul ediyorum biraz saçma bir başlık oldu ama Türkçe yazınca böyle bir hal aldı. Aslında konuya uygun bir başlık. Konumuz Linux altındaki en popüler P2P dosya paylaşım programı mlDonkey'i chroot ortamında çalıştırarak sistemimizi güvenceye almak...

Başka `ILoveYou` virüsü`ne geçiş yok!
larweda
25 Nisan 2001, 1 dakika okuma süresi

Kendisini adres defterindeki bütün adreslere yollayan ve bu şekilde çok kısa zamanda tüm dünyaya yayılabilen `ILoveYou` ve `Kournikova` gibi virüsleri engellemek için geliştirilen yeni bir yöntem var. Klasik virüs engelleme algoritmalarının tersine, İngiliz Savunma araştırmaları merkezindeki yazılım bilimcilerin geliştirdiği `::Mail` programı, bilgisayarınıza gelen dosya ve e-mail'leri değil, sizin dışarıya gönderdiğiniz dosya ve e-mail'leri kontrol ediyor. Bu şekilde sizin bilgisayarınız virüs kapsa bile başkalarına yaymanız mümkün olmuyor. Bu tarz bir mantığın yanında klasik virüs koruma programlarını da kullanarak şu anda dünyanın belası olan virüslerden kısa bir süre için kurtulabilirsiniz. Ancak henüz bu geliştirilen algoritmayı virüs koruma programlarına uygulayarak ürün haline getiren bir yazılım firması ortaya çıkmadı.

Belli ki virüs yazan elemanlar (ki belki de dünyanın en iyi yazılımcıları bu işle uğraşıyorlar) virüslerini dağıtmak için başka yollar keşfetmek zorunda kalabilirler. Çok uzun sürmez bence, ne dersiniz?

Internet Üzerinden Bir Takip Öyküsü
FZ
6 Kasım 2002, 1 dakika okuma süresi

Geçen gün bir arkadaşımla yazışırken ilginç bir hikaye dinledim ve sizinle paylaşmak istedim:

Arkadaşım Internet üzerinden ICQ aracılığıyla birisi ile yazışıyormuş. Alışıldığı üzere karşısındakine ismini sormuş ancak karşı taraf ismini söylememekte ısrar edince arkadaşım bu inatçı şahsiyeti biraz şaşırtmaya karar vermiş. Önce ICQ programını kontrol etmiş ve yazıştığı kişinin IP numarası gösterme özelliğinin açık olduğunu görmüş (hata 1). Buradan makinanın IP adresini öğrenmiş ve ardından Essential Net Tools isimli programı kullanarak makinanın NetBIOS sisteminin açık olduğunu tespit etmiş (hata 2). Böylece makinanın MS Windows ağındaki makina ismini öğrenmiş: xxxxxx-24 gibi bir isim (hata 3). Bu bilgileri edindikten sonra tüm zamanların en faydalı sitesi Google arama sitesine girip "xxxxxx" ismini aratmış ve karşısına "xxxxxx internet cafe, adres:....." şeklinde bilgiler çıkmış.

Bu bilgilerle donanmış olan arkadaşım karşısındakine şöyle bir mesaj göndermiş: "Şu anda falanca adreste, falanca telefonlu Internet Kafe'de, 24 numaralı makinanın başındasın, hala ismini söylemek istemiyorsan sen bilirsin ;-)". Karşı tarafın küçük çaplı bir şok geçirip dumura uğraması üzerine muhabbeti fazla uzatmamış ;-)

Kıssadan hisse: Windows ortamında, Internet Kafe'de falan yazışırken dikkatli olun. Ya inatçılık etmeyin, ya da edecekseniz gereksiz servisleri kapatın, işletim sisteminizi kontrol edin, vs. vs. ;-)

Avustralya, Koreli korsanların tehdidinde!
Soulblighter
15 Ekim 2004, 1 dakika okuma süresi

Kuzey Kore askeri birliği, 500 kadar bilgisayar korsanı kiraladı. Korsanların görevi Güney Kore, japonya ve Amerika ağlarına sızarak bilgi çalmak.
Güvenlik uzmanları, Avusturalya'nın Amerika ve Avrupa'ya göre daha fazla risk altında olduğunu, bilgisayar korsanları için basit hedef olduğunu söylüyor.
Adını açıklamak istemeyen bir Amerikalı güvenlik uzmanı, Avustralya'nın şirket ağlarına giriş için "arka kapı" olarak kullanılabileceğini ve Kuzey Korenin amacına ulaşmasına neden olabileceği yönünde uyarıyor.
Avustralya'lı firmalar ise Amerika'lı ve Avrupa'lı firmalar ile aynı düşünce yapısına sahip olmasına rağmen güvenlik konusunda daha rahat davranıyorlar. Bu da onları açık tehdit haline getiriyor. Haberin devamı...

Network Penetrasyon Testleri Eğitimi / Haziran 2009
butch
28 Mayıs 2009, 1 dakika okuma süresi

13 Haziran 2009 tarihinde İstanbul Bilgi Üniversitesi, Dolapdere kampüsünde başlayacak 20 saat süreli Network Penetrasyon Testleri Eğitimi, 3 hafta boyunca Cumartesi günleri, Bilgi ve Sistem Güvenliği konularında sertifikalı eğitmenler tarafından, birçok uygulamalı ö­rnekler eşliğinde gerçekleştirilecektir.­